İlber Ortaylı'nın Osmanlı ekseninde geliştirdiği tarihçilik çizgisinden
bir demet. Kitapta "Osmanlı Barışı" merkezde olmak kaydıyla Osmanlı
aydınından hoşgörüyle, Türk aile yapısı ve son asırda uğradığı
dejenerasyonun boyutlarından Osmanlı saraylarının 19. yüzyılda geçirdiği
değişimlere; medresenin son güneşi dediği Cevdet Paşa'nın Avrupa
tarihini nasıl okuduğundan Tanzimat'ın tarikatlara bakışına ve nihayet
tarihten gelen marazi taraflarımızın yoğun olarak analiz edildiği çok
yönlü bir çaba ile karşılaşacaksınız. Tarihçiliği sürekli yapılan bir
antrenmana benzeten Ortaylı'nın, tarihin şaşırtıcı uçlarına açtığı yeni
menfezleri olarak da görebilirsiniz Osmanlı Barışı'nı.
"Osmanlı
Barışı (Pax Ottomana) şüphesiz bir sistemin adıdır ve son yıllarda Roma
barışı (Pax Romana) gibi çok kullanılmaya başlanmıştır. Şunu söylemek
gerek ki bu bir abartma tabir değildir, yanlış da değildir. Tarihin bir
döneminde, Osmanlı İmparatorluğu'nun özellikle Balkanlar ve Ortadoğu'da
kendini ortaya koymasıdır. Bugün Doğu dünyasında uluslar sorunun kökleri
Osmanlı devrine gidiyor. Çözümsüzlükler kadar çözüm ümidi de Osmanlı
devrine gidiyor.
İstanbul'un fethi ve II. Mehmed'in (Fatih)
idaresi ile Osmanlı barışının temelleri atılmıştır. Osmanlı yeni dünya
şartlarına intibak eden ve uluslaşmaya geçişi sağlayan son
imparatorluktur. Yerel kültürleri yok eden koloni imparatorluklarının
aksine (İngilizler Hindî sınıfını, Fransızlar Mağrib Arab medeniyetini
yok ettiler) Osmanlı İmparatorluğu yerel kültürleri ve küçük hakları da
ulus çağına taşımıştır.
Bu kitapta değişik başlıklar altında Osmanlı Barışı'nın izlerini göreceksiniz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder